4 Aralık 2012 Salı

Ye Kürküm Ye - Yetişkin Masalı


Bugün anladım ki, Nasrettin Hoca'nın meşhur "Ye Kürküm Ye"si yetişkinler dünyasına ait bir fıkra. Hatta Nasrettin Hoca'nın tüm fıkraları için aynı şey söylenebilir aslında. Çocuklar değil, yetişkinler alıp okumalı derim ben.

Velhasıl, beni böyle düşündüren sabah sabah neydi derseniz eğer, küçük bir an'ımı paylaşırım ben de sizle. İşe gitmeden önce minik meleğimi emziriyordum. Üzerimde (önden düğmeli olduğu için tercih ettiğim) ipek, hoş bir gömlek vardı. Tabii benim için bu böyleydi. Minik meleğim içinse mıncıklanacak ve üstüne kusmaktan çekinilmeyecek herhangi bir şeyden biriydi yalnızca.. Oh, dokunması da güsel, mıncıkla kuzum mıncıkla :))

Çocuk - bebek gözünden herşey ne kadar saf, duru değil mi? Minnoş için tek önemi şey o dakika senin gözündeki ışık ve sevgi... Gerisi boş; ne ipeği, ne kaşmiri...

Bunun nedeni hakkında da bir fikrim var. Durun onu da burada zikredeyim. Fikrimce diyorum ki, bebekler henüz kendilerinin (ve dahi uzuvlarının) farkında olmayan melek varlıklar... Onlar sadece sevgi ve masumiyet, saf enerji; ne ne cisim ne de isim önemli... Halbuki büyük insan öyle mi; büyüdükçe egosu da büyüyor, egosu şiştikçe kendisi de bir balona dönüyor. İşte sonra o balonu giydirmek mesele; nasıl derler "ye kürküm ye"..!


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder